EĞRET'TE VAKIFLAR

Câmi-i Şerif Vakfı : 

1530 tarihli Tapu Tahrir Defterinde kayıtlı Câmi mütevellîsi Abdullah Oğlu Ali ve Câmi hatibi Musa Fakih Oğlu Musa Fakih isimleri, Câmi-i Şerif Vakfının varlığına delâlet etmektedir. Zîra mütevellî, vakfın gelir-gider işleriyle uğraşan kişi demektir. Câmi-i Şerif Vakfının vakfiye kaydı bulunmadığından ne zaman ve kim tarafından vakfedildiği bilinmemektedir. Ancak, Germiyan Oğulları Beyliği tarafından yapıldığı tahmin edilen Eğret kervansarayıyla aynı tarihlerde yapılmış olmalıdır. Çünkü, Eğret köyünün ilk câmii olan Cuma Camii kervansarayın hemen arkasındadır. Câmi, çeşme ve hamam kervansarayın ayrılmaz parçaları sayılır. Vakfiye kayıtlarının bulunmayışı Osmanlı döneminden önce vakfedildiğini hissettirmektedir. Diğer beyliklerden Osmanlılara intikal eden vakıflara genelde hiç dokunulmamış ve vakfiyet üzere devam etmelerine karar verilmiştir. Vakıf Defterlerinde ancak Osmanlı döneminde  Eğret câmiine yapılan görev tevcîhi kayıtları mevcuttur. Eğret Câmiine yapılan ilk görev tevcîhi şöyledir :

Vakf-ı Câmi-i Şerîf der- Karye-i Eğret nâm tâbi-i kazâ-i medîne-i Karahisâr-ı Sâhib

Cülûs : fî 19 Rebîu’l âhir 1255

Müteveffâ : Mehmet Ali Halîfe - Hatib - Yevmî bir akçe

Berât sitâde nüzulu İbrahim Efendi

Bâ- arz-ı Kevâkibîzâde Mehmet Râşid Efendi Nâib-i Kazâ-i mezkûr

Fî : 14 Şâban 1210 ( 23-02- 1796 )

Mehmet Ali’nin ölümüyle bu görev Osman Halîfe ibn Ahmed’e Fetâvîzâde Mehmet İzzet Efendi’nin ( Nâib-i Kazâ-i Karahisar-ı Sâhib ) arzıyla Meclis-i âzây-ı inhâsı Evkâf Nâzırı Kânîbey Efendi’nin i’lamı ve Sadrazam rüûsuyla 13 şevval 1260(1844) tarihinde tevcîh olunmuştur.(Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, Anadolu-Askerî-Hâmis1026 )

Eğret Câmiinde hatiplik yapanlar : İbrahim Efendi, Ahmet Efendi Oğlu Osman Efendi (1844), Ali Oğlu Mustafa Efendi(1877), Ali Oğlu İbrahim Efendi(1882),Osman Oğlu Hacı Mehmet Efendi(1905), Avcı Oğlu Abdullah(1935)

Kervansaray : Kervansaray, kervanların konaklaması için yapılmış büyük handır. Kervansaraylar, ticaret malları taşıyan kervanların, göçebe ve eşkıya baskınlarından korunması için, sultanlar ve devlet adamları tarafından yaptırılan emniyetli konak yerleriydi. Sefer sırasında da ordunun ikmali için kullanılmaları bakımından eski ribatlara (dînî ve askerî mahiyette yapılan müstahkem yerlere ) benzerdi. Şehir ve kasabalarda ticarî amaçlarla kurulan hanlardan farklıydı. Bir hayır yapısı olan kervansaraya gelen yolcular üç gün misafir sayılır; yeme, içme, yatma, tamir edilen ayakkabılar, nallanan hayvanlar için ücret alınmazdı. Kervansarayda misafir olanların ayakkabıları üçüncü günün sonunda ters çevrilerek misafirliklerinin bittiği îma edilirdi. 

Eğret Kervansarayı : Kütahya-Afyon yolu üzerinde, Afyon’a 33 km. mesafede Anıtkaya (Eğret) köyü içinde bulunan Eğret hanı, alışılagelmiş olan tipik Selçuklu kervansaraylarından farklı yapılmış bir handır.

Kitabesi bulunmadığından yapılış tarihi kesin olarak bilinmeyen eserin 13. yüzyılın sonu veya 14. yüzyıl içinde Germiyan Oğulları Beyliği tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Bu kervansarayın, Kütahya’yı yazlık, Karahisar-ı Sâhibi kışlık başkent yapan Germiyan Beyi Süleyman Şah tarafından yaptırıldığını tahmin edenler de vardır.

Hacı İbrâhim Zâviyesi Vakfı :

Zâviye ( Tekke ) : Herhangi bir tarîkata mensup dervişlerin, bir şeyhin idaresinde topluca yaşadıkları ve gelip-geçen yolculara yiyecek, içecek ve yatacak yer sağladıkları, yerleşme merkezlerinde veya yol üzerlerinde bulunan bina veya bina topluluğunu ifade etmektedir. Osmanlı döneminde zâviye, şehir, kasaba ve köylerdeki küçük tekkelerle, geçit, derbend ve yol üzerinde bulunan misafirhaneler için kullanılmıştır. Menşei ve başlangıcı ne olursa olsun, zâviyelerin tasavvufun yayılışıyla muvâzilik arzettigi, çeşitli dini, içtimâi, iktisâdî ve hatta siyâsî âmillerin tesiriyle islam âleminde çabuk yayıldığı görülür.

Zâviyelerin çoğu kerpiç ve ahşap yapılar olduğundan uzun süre ayakta kalamamışlardır. Bir kısmı da asıl hüviyetlerini kaybedip  değişikliklere uğramış, basit bir köy veya mahalle mescidi haline gelmiştir.

Zâviyelerin müştemilâtı :  1- Mescid: Derviş ve misafirlerin namaz kıldıkları yer. 2-Tevhithâne : Sohbet ve zikirlerin düzenlendiği yer. 3-Türbe ve mezarlık : Zâviyelerde genellikle kurucularının türbeleri bulunmaktaydı. 4-Derviş ve misafir odaları. 5- Kütüphâne.  6-Mutfak ve erzak odaları.  7- Hamam : Genelde büyük yerlerde bulunurdu. 8-Ahırlar : Misafirlerin bineklerini barındırmak için yapılmış yerler.  

Zâviyeleri kervansaraylardan ayıran en önemli özellik zâviyelerin aynı zamanda birer eğitim merkezi olmasıdır. Zâviyelerin bir çoğu bâ-şart-ı tedrîs (ders vermek şartıyla) vakfedilmişlerdir.
Hacı İbrahim Vakfı, Anıtkaya Kasabası  Koca Câmii yanında yatırı bulunan Hacı İbrâhim Dedenin kurduğu vakıftır. Hacı İbrâhim Dede kendiliğinden bir zâviye inşa edip âyende ve revendeye ( gelip- geçene ) hizmet etmiştir. Sahip olduğu çiftliği, kurduğu zâviye vakfına bağışlayan Hacı İbrâhim Dedenin hizmeti, Fâtih Sultan Mehmet tarafından takdir görmüş, bu nedenle vergiden muaf tutulmuştur. Hacı İbrâhim Dedenin ölümünden sonra bu hizmet oğulları Abdi ve Resul pâdişah berâtıyla bu hizmete devâm etmişlerdir.   

TD 575 (h. 983-m. 1575) Vakıf Defteri

Karye-i Eyret Tabi-i Kırhisar der-Livay-ı Karahisar-ı Sahib

Karye-i mezkûrede Hacı İbrahim zaviyesi dimekle  ma’ruf  zaviye kadimden tekyedir. Hükm-ü  padişahi ile mezkur Hacı İbrahim kendüden mezbur  tekkeyi bina edüp elinde dutageldüğü  bir  çiftlik  yerin öşrin ve rüsumun  virmeye deyu  eline hükm-i şerif sadaka olunmuş vakfiyet üzre mütesarrıf  olup ayende  ve revendeye  hizmet ede deyu  mastur der-defter-i atik. Mezkur Hacı İbrahim fevt olup oğulları Resul ve Abdi  merhum Sultan Beyazıt Han beratıyla zikrolunan vakıf çiftliklerine vakfiyyet üzre mütesarrıf olup  ve merhum Sultan Selim Han Tâbe Serâhu  Hazretlerinden dahi tecdidi berat ettirüp ayende ve revendeye (hizmet ede deyü)kayd  olunmuş der defter-i köhne. Haliyen Padişahımız Azze nasruhu Hazretleri Berat-ı Hümayüniyle yine mezkur Resul ve Abdi mütesarrıflar olmağın defter-i cedide kayd olundu deyu mukayyed der defter-i atik.

Vakıf Defterlerinde Eğret Köyü >>

Anıtkaya'nın coğrafi konumu Türk Fethinden Önce Eğret Yöresi