TAPU TAHRİR DEFTERLERİNDE EĞRET

Çevre köylerin Tapu Tahrir kayıtlarına göz atalım:

Mezraa-i Salak viranı der-kurb-i karye-i Eyret tabi-i Kırhisar (Hasıl: 207 akça)

Karye-i Kızılcaviran nam-ı diğer Olucak ( Ulucak )

Nefer : 85 ( Hane: 59, Mücerred(bekar): 1, Kara: 17, Pir-i fani: 1, Sipahizade:7 )

Hasıl: Maa Mezraa-i Uluviran ve Mezraa-i Eğrecik ve Çiftlik özünde Mezraa-i Bozviran hasıl-ı karye-i mezbure mahsulüne dahildir: 5914 akça.

Mezkur karyenin reayası derbend muhafazatın edüb ellerinde muafiyetlerin merhum Sultan Beyazıt Han ve Padişahımız medde zıllühü  hazretlerinden hükm-ü şerifler vardır deyu defter-i köhne girü mukarrer.     

Karye-i Bayram Gazi tabi-i Kırhisar

Nefer: 3 (Hane: 1, Sipahi ve Sipahizâde: 2 , Hasıl : 1019 akça.

Çiftlik-i Bosı ( ? ) der- kurb-u karye-i Bayram Gazi tabi-i Kırhisar  Hasıl: 100 akça.

Karye-i Aşagi Tandırı tabi-i Kirhisar                                                                                                                                  

Nefer:21(Hane:13,Kara:2,Veledân-ıser-piyâde:2,Muaf-Serpiyâdegân:4)Hâsıl:1694 akça.

Karye-i Yukarı Tandırı tabi-i Kırhisar

Nefer: 6 ( Hane: 5, Kara: 1 ) Hasıl: 1520 akça.

Karye-i Osman tabi-i Kırhisar

Nefer: 41 (Hane: 7, Kara: 2, Âma:1, Muaf: 2, Sipahizâde: 29) Hasıl: 950 akça.

Karye-i Döğer tabi-i Kırhisar

Nefer: 5 (Hane:4, İmam: 1) Hasıl:1446 akça.

Eğret köyü ve çevre köylerine ait  ilk tahrir kayıtlarını verdikten sonra, köylerdeki  arazi çeşitlerini inceleyebiliriz. Köylerdeki araziler mülk, vakıf veya tımar arazisi olarak çeşitlilik gösterebildiği gibi, bazı köy toprakları sadece mülk, vakıf veya tımar arazisinden oluşabilmektedir.

Tımar Arazisi : Osmanlı Devleti, fetihlerde yararlılık gösteren devlet adamı, komutan ve askerlere fethedilen bölge topraklarından araziler tahsis ederdi. Bu araziler büyüklüklerine göre  has, zeâmet veya tımar ismini alırdı.  Meselâ 300 köylü bir sancağın 200 köyü ikişer veya üçer köy olarak 80-90 tımara ayrılır, hak kazanan muhariplere dağıtılırdı. Kalanı has itibar edilerek bundan Vezirlere, Beylerbeyilere, Sancak beylerine ve sair ümeraya hisse verildikten sonra artanı “Hass-ı hümayun” namıyla devlete kalırdı.

Tımar arazilerinden geliri üç bin akçeden yirmi bin akçeye kadar olanına tımar, yirmi binden yüz bin akçeye kadar olanına zeâmet, yüz binden yukarısı da has olarak isimlendirilirdi. Osmanlılar, hassı hükümdar, Şehzâde, Vezir, Beylerbeyi, Sancakbeyi, Defterdar, Nişancı gibi yüksek devlet adamlarına, Zeâmeti Alaybeyi, Tımar Defterdarı, Tımar Kethüdâsı, Divan kâtip ve çavuşlarıyla  ve saire orta derecedeki devlet memurlarına, tımarı da sipâhilere tahsis eylemişlerdi. Tımar sahiplerinden bir kısmı topraklarını kendileri işlerken, bir kısmı da sahip olduğu toprakları işleyebilecek halka (reâyâya) dağıtarak bunlardan çeşitli isimler altında vergiler alırlardı. Has ve zeâmet sahipleri genelde sahip oldukları toprakları işleyen halktan vergi toplayan kişilerdi. Tımar sahipleri gelirlerinin her bin akçesi karşılığında “cebelü” denen teçhizatlı bir asker besleyip, savaş zamanlarında askerleriyle beraber sancak beyi veya beylerbeyinin komutasında savaşa katılmak zorundaydı. Osmanlı Devleti bu şekilde 70-80 bin kişilik atlı bir tımarlı sipâhi ordusu temin etmekte idi.  (Osmanlı Tarih deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Mehmet Zeki Pakalın, M.E.Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1993, c:III, s:497-506)

Tapu Tahrirlerdeki ilk kayıtlarda Eğret köyü, Karahisar-ı Sâhib mîr-livasının hassı olarak kayıtlıdır. Mîr-liva, Karahisar-ı Sahibin en büyük idari âmiridir. Görevi bulunduğu yerde merkezin ve kadının emirlerini uygulayarak âsayişi sağlamak ve emrindeki tımarlı sipahilerle hazır asker olarak beklemektir. Vergi gelirleri mîr-livaya ait olan Eğret halkını daha önce  incelemiştik.

 Zeâmet tımarı : Osmanlı döneminde liva ve sancaklarda mir-liva veya sancak beyinin emrinde zaîm denilen bir görevli bulunmaktaydı ki hizmetleri karşılığında bunlara tahsis edilen arazilere zeâmet tımarı denilirdi.1528 tarihli Tapu Tahrirlerde mir-liva hassı olarak kayıtlı Eğret köyü, 1686-1687 tarihli şeriyye sicillerinde zeâmet arazisi olarak kayıtlıdır. Zeâmet arazilerinde ortaya çıkan sorunlarla ilgili olarak tutulmuş mahkeme kayıtlarında Eğret, Kınık, Erkmen, Köprülü, Büyük Çorca, Süğülün ve Elpirek köyleri zeâmetine mutasarrıf olan Piyâde Beyi Derviş Bey ile başka bir kayıtta Piyâde Beyi Durmuş Ağa isimleri kayıtlıdır. ( Afyon Şeriyye Sicilleri, 519. Defter, 183/489 ve 520. Defter, 75/256 )

Çiftlikler : TD 237 (1545 ) ve TD 574 ( 1579 ) numaralı defterlerde Eğret köyü arazisinde bulunan yaya-müsellem çiftlikleri kayıtlıdır. Eğret köyünde bulunan piyade askerler tarafından işletilen yedi çiftliğin yerleri değişebilmektedir. İlk kayıtlarda Eğret köyünde bulunan bir çiftlik sonraki kayıtlarda liva merkezinde veya başka bir ilçede bulunabilmektedir. Her hâlükârda Eğret arazisinde en az üç çiftlik bulunmaktadır. TD 154 (1572 ) numaralı defterde Eğret köyünde üç çiftliğin bulunduğu kayıtlıdır. Yaya-müsellemlere (piyade askerlere) hizmetleri karşılığında  tahsis edilen bu çiftlikler mülk olmayıp, ancak babadan oğula geçebilmektedir. Çiftlik sahibinde herhangi bir kusur görülürse çiftlik elinden alınır daha uygun birisine verilirdi. 

Çiftliklerde genellikle çiftlik sahibin ailesi, yakınları, yamak denen hizmetliler ve bu topraklarda ziraatla uğraşıp çiftlik sahibine vergi veren çiftçiler bulunmaktadır. Mezraaya benzer bu küçük yerleşim birimlerinde 4 ila 18 arasında yetişkin erkek nüfusu bulunabilmektedir. Bu nüfus, çiftlik arazisi içinde yerleşik olup ziraatla meşgul olmaktadır. Bunun yanında hayvancılıkla uğraşanları da vardır. Bu nüfusun bir kısmı evli olarak düşünülürse bir çiftlikte tahmini 10 ila 50 arasında nüfusun bulunabildiği anlaşılır.

Bugün, Eğret arazisinin çeşitli mevkilerinde bulunan tarlalardan yerleşim yeri olduklarını gösteren kalıntılar çıktığı söylenmektedir. Bunların başında bayram kucağı, çatal höyük ve koca dere mevkileri gelmektedir.  Ayrıca Eğret arazisi üzerinde kuyuların bulunduğu mevkilerin de bu açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir. Çünkü, eskiden su ihtiyacının büyük bir kısmı kuyulardan sağlanmaktaydı. Çiftliklerin bünyesinde de kuyuların bulunması kaçınılmazdır. Zincirli kuyu, Çatalın kuyu (alacalar), Hacı Ahmet’in kuyu (koca dere), Iraziyenin kuyu (ağıl yolu), Tüfekçi kuyusu (çerkez sınırı), Kavasın kuyu, Kobak kuyusu ve Hacı Abdil kuyusu Eğret arazisinde bulunan kuyulardandır.

TD 237 Numaralı ve Hicri 952 Miladi 1546 Tarihli Defterdeki Çiftlikler

Çiftliğin Adı Tasarruf Eden Mikdarı (dönüm) Geliri (akçe)
Eberi Çiftliği Timur biraderi Eymür, yaya 80 160
Kassab Çiftliği Mehmed biraderi Elvan, pir  200 280
Hacıhamza Çiftliği Hamza oğlu Mansur, yaya 200 280
Toyhalil Çiftliği Elvani biraderi Hüseyin, yaya 180 250
Eğeç Çiftliği Hacı oğlu Dede, pir   Dönüm kaydedilmedi
Saltılmış Çiftliği Musa Hacı oğlu Davud, yaya 100 150
Uruz Çiftliği Yakub oğlu Aykud, yaya 120 150

TD 574M Numaralı ve Hicri 987 Miladi 1580 Tarihli Defterdeki Çiftlikler

Çiftliğin Adı Tasarruf Eden

Mikdarı (dönüm)

Geliri (akçe)

Eberi Çiftliği Koçak biraderi Haydar, yaya 90 180
Kassab Çiftliği Mihmad oğlu Abdullah, yaya 200 280
Hacıhamza Çiftliği Ali oğlu Hasan, yaya 200 280
Toyhalil Çiftliği Ayvad oğlu Bostan, yaya 180 250
Eğeç Çiftliği Hacı oğlu Dede, pir Dönüm kaydedilmedi  
Saltılmış Çiftliği Hamza oğlu Ali, yaya 100 150
Uruz Çiftliği Ayvad biraderi Cafer, pir 120 150

Tapu Tahrir Defterlerinde Eğret Köyü >>

Anıtkaya'nın coğrafi konumu Türk Fethinden Önce Eğret Yöresi